Ultrasonografi gebe hastaların değerlendirilmesinde yaklaşık 40 yıldır kullanılmaktadır. İlk başlarda bu yöntem ile temel bazı soruların cevaplarını araştırılmaktaydı:
Bugün ise ultrason görüntülemede teknolojik gelişmeler, yüksek frekanslı probların kullanımı ve erken gebelikte kromozomal tarama potansiyeli (ense kalınlığı gibi) gebe hastalarda ultrasonografik görüntülemeye olan ilgi artmış, gebelik takibininin vazgeçilmezi olmuştur.
Ultrasonografi temel olarak ana gövde, prob (transuder), monitor, kamera ve printer (yazıcı) gibi parçalardan oluşur. Çalışma prensibi ise; kulağın duyamayacağı yüksek frekanslı ses dalgalarının hasta üzerine konulan problar aracılığıyla doku ve organlara gönderilmesi ve yine bu doku ve organlardan yansıyan dalgaların prob yolu ile alınarak monitörde izlenmesine dayanır.
Özellikle bilgisayar ve endüstriyel alandaki gelişmeler ile son zamanlarda üretilen yeni teknoloji 4 boyutlu ultrasonografi (4D) ile çığır açılarak görüntü kalitesi son derece yükseltilmiştir, dört boyutlu görüntü elde edilir hale gelmiştir.
Ultrason ile karından (transabdominal), vajinal (transvaginal) ve rektal yoldan uygulanacak problar ile görüntü elde edilebilir. Gebelikte daha çok transabdominal prob ve gebeliğin erken döneminde transvajinal prob kullanılmaktadır. Jinekolojik nedenlerle karından ultrason yapılırken görüntü kalitesi açısından idrar torbasının dolu olması gerekmektedir. Vajinal prob kullanımında ise görüntü netliği daha iyi olmakta ve idrar torbası doluluğuna gerek duyulmamaktadır.
Ultrasonografi gebelikte, deneyimli kadın doğumcular ve radyologlar tarafından uygulanmaktadır.
Temel değerlendirme yaparken gebelerde bakılması gereken parametreler;
Ultrasonografinin günümüzde 3 türü bulunmaktadır:
4 D ultrasonografi ile bebeğin cinsiyeti erken dönemde tespit edilebilmekte (pozisyona bağlı olarak), bazı anomaliler; yarık damak- dudak, spina bifida, ekstremite anomalileri daha erken ve kolay olarak tespit edilebilmektedir. Anne ve babaların doğacak bebeklerinin eli, ayağı, yüzü, burnu hatta kime benzediği gibi yorumlar yapmasına imkan sağlamaktadır. Fotoğraf görüntüleri güzel anılar olarak saklanabilmektedir. Anne ile bebeği arasındaki duygusal bağ dört boyutlu ultrason ile güçlenmektedir. Ancak unutulmaması gereken nokta 4 D ultrason hiçbir zaman 2 D ultrasonun yerine geçemeyeceğidir. Çünkü 2 boyutlu ultrason iç organ görüntülemede yeterlidir. 4 boyutlu ultrason ile her zaman net görüntü almak mümkün olmayabilir. Özellikle bebeğin pozisyonu ve amnion sıvısının azlığı görüntü kalitesini bozabilmektedir.
4 D ultrason gebeliğin 4. ayının bitiminden itibaren yapılabilir. Güvenliği konusunda ultrason ilk çıktığı günden bu yana soru işaretleri olmuştur. Yapılan çalışmalar ultrasonun herhangi bir zararı olmadığı konusunda yeterli bilgi sağlamıştır.